10 Ekim 2010 Pazar

aptal insanlardan nefret etmek

herkesin kendince aptallık kriteri vardır.

kendisini güzel bulan bir kız, hoşlandığı erkek ona değil de başka kızlara baktığı zaman "aptal işte nolucak, hıh!" diyebilir. kız makyajı, takıp takıştırmayı, kocaman güneş gözlüğü takmayı falan çok sevdiği için diğer insanlarca "aptal sarışın" olarak adlandırılabilir, özellikle de saçları sarıysa. birisi sırf akpye oy verdiği için "aptal mısın kardeşim oy veriyorsun aq partisine" cümlesini duyabilir. bir öğrenci konsantrasyon problemi çektiği için dersi anlayamaz ve annesi, babası, arkadaşları ve öğretmeni tarafından aptal olarak nitelendirilebilir. bilgisayarla pek haşır neşir olmamış bir ebeveyn çocuğuna "bunu nasıl yapacağız şimdi?" diye zırt pırt soruyorsa kendisin aptal gibi hissedebilir.

halbuki bu örneklerdeki tüm aptal insanlar epey yüksek bir iqya sahip olabilirler. eq falan da var ama en genel zeka kriteri iq olduğundan iq dedim.

diyorum ki, hepimizin sağında solunda aptal insanlar var. bence demet akalın dinleyenler aptal insanlardır mesela. stephen hawking bile demet akalın dinliyor olsa bile benim için bu kaide değişmez.

nefret etmek insani bir duygudur, aşk gibi, korku gibi ya da öfke gibi. aptallar da zeki insanlar da nefret edebilir. nefreti aptallara yakıştırmak, "zeki insanlar aşık olmaz", "sadece aptallar bir şeye öfkelenir" vb yargılar kadar sığ kalmaktadır. nefret zeka ile ilişkilendirilmesi gereken bir şey değildir. einstein işkembe çorbasından nefret edebilir mesela, halbuki biz sirkeli sarımsaklı pek severiz, adam o ortamda bulunmak bile istemez.

aptal insanlardan nefret etmek da gayet doğal bir şeydir. insanlar kendilerine zarar verebilecek şeylerden nefret eder, aşık olmaktan korkabilir, sigara dumanından nefret edebilir, fenerbahçeden tiksinebilir vs. :fenerli değilim

zeki bir insan, çevresinde zeki insanlar bulunsun isteyebilir, böylelikle ortak paylaşımlar yapabilirler. en başta anlattığım üzere; kişi kendisinden farklı bireyleri aptal olarak nitelendirmektedir. basit bir senaryo koyayım ortaya. ben ve x kişisi olsun ortamda, ben de demet akalın dinleyenlerden nefret ediyor olayım.

b: ne dinlersin müzik olarak?
x: demet akalın dinlerim...
b: hmm...

x kişisi benim banlistimdedir çünkü aptaldır. demet akalın dinliyorsa, benim zevk aldığım müzik türlerine son derece yabancı demektir, hatta benim sevdiğim müziklerden nefret ediyor olabilir.

b: ne dinlersin müzik olarak?
x: metallica dinlerim...
b: son albümünü hiç sevmedim
x: cliff burton ölmeden öncesi güzel zaten.
b: ben atmosferik yarrak metal dinlerim mesela
x: ben pek dinlemem de o atmosferik riffleri falan epey güzel
...

karşımdaki bana çok zıt değilse ve ortak bir şeyler bulabilirsek ikimiz de aptal olmuyoruz. ama;

x: ne demek demet akalın kötü, sen ne dinliyorsun
b: atmosferik yarrak metal
x: ne anlıyorsunuz o müzikten, metalcilerin rockçıların hepsi gerizekalı
b: sensin gerizekalı, anca ıptıs ıştıs dinleyin işte beyinsizler
x: böğürtü dinleye dinleye kafan sikilmiş, git bi format attır

sonuç, ikimiz de birbirimizin gözünde aptalız. örnek abartı olsa da, önyargıların ve karşıtlaştırmanın ne kadar keskin olduğunu gösteriyor bence. belki ikimiz de şu anda olduğumuz konumdan, karşımızdakinin konumuna kayabileceğimizi düşünüp korkuyoruz, ben kendimi hande yener falan dinlerken düşünüyorum, bundan keyif alabileceğimi düşünüyorum vs. bu tarz aptallıktan nefret etmek, daha çok bireysel zevklerden doğmaktadır, çok da nadir değildir.

"aptal dostun olacağına akıllı düşmanın olsun" lafı doğrudur. faydacı birey aptal dostun yarardan çok zarar vereceğini öngörür, akıllı düşman ise seni de en az onun kadar akıllı olmaya zorlayacaktır.

bunun dışında daha teknik aptallıklar vardır. mesela ben bilgisayardan anlıyor olayım, bir arkadaşım da bilgisayardan hiç anlamıyor olsun. bu kimsenin bana zararı yoktur. ancak "nasıl format atarım", "bilgisayarım bozuldu gel bi bak", "nasıl oyun yükleyeceğim", "verdiğin programı çalıştıramadım" diye gelirse ondan nefret edebilirim. kişiden kişiye değişir bu da, bireyin tahammül sınırı ile alakalı bir şeydir, zeka ile ise alakası yoktur.

yani birisi daha ilk seferde "bana ne kardeşim, rtfm!" diye höykürebilir. ben bir kaç kere anlatırım, anlattığım şeyi anlamıyor tekrar tekrar bana soruyorsa dellenirim. kimisi ise bilgisayarının açılmadığından şikayet eden birisinin probleminin elektriklerin kesik olması sonucuna varana bile sabrını koruyabilir. ondan ötesi malesef yoktur. muhaha lan elektrik kesik adam bilgisayar açılmıyor diyor lan muhahahau..

teknik detaylara bağlı aptallardan da bu sebeple nefret ederiz. değerli vaktimizi çalabilirler, sabrımızı tüketip bizi sinirlendirebilirler, bize hiçbir fayda sağlamayacağı halde yardımımızı isteyebilirler vs. bu anormal bir şey değildir, dediğim gibi kişiden kişiye değişebilir.

"aptallardan nefret ediyorum" hitabı da günlük konuşma içerisinde sırıtmayacak bir şeydir. neticede herbirimiz kendimizi diğer insanlara pazarlamaya çalışıyoruz, zekamızı, güzelliğimizi, bilgimizi vs göstermek için maymun oluyoruz. birisi diğer insanlardan daha zeki olarak göstermek için bu cümleyi kullanabilir, siz de bu insandan nefret edebilirsiniz. bunu kastetmeyip de, bu insanlarla uğraşmaktan ne kadar yorulduğunu anlatabilir, yine nefret edebilirsiniz. hiçbir şey söylemese hiçbir şey söylemediği için de nefret edebilirsiniz.

özet: nefret ediniz ettiriniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder