9 Ekim 2010 Cumartesi

kadına hesap ödeten erkek

kadın acayip mahluk. rakip hemcinsleriyle rekabet etmesi normal karşılanabilir ama bir erkeğin mazide kalmış sevgilisiyle bile rekabete hazır olması her zaman beni korkutmuştur. bir şekilde öğrendiği, erkeğin eski ilişkisine ait düzeni kendi ilişkisinde taban sınır olarak belirleyen bir kadın mutlu olamaz, kıyaslama yapmaktan mutlu olmaya vakti olmayacaktır zira.

bu kıyaslamalara hesap ödetme mevzusu eklenebilir. en basitinden; "eski sevgilisine çiçek alıyor muydu acaba" sinsiliği kadar fenadır hesap ödeneceği zaman bunu düşünmesi. neyse, konumuza gelelim; bitmek bilmeyen kapitülasyonlar zincirinin en iğrenç halkası hesabı sadece ve sadece erkeğin ödemesidir, yüzbin yıldır prenses muamelesi gören kadın, modern hayatın medeni ilişkilerin her türlüsünü savunurken, "hesabı erkek ödemeli" kuralına sıkı sıkıya sarılmakta, bırakmayı kesinlikle reddetmektedir.

şimdi, bir erkekle bir kadın ne yapar? ilk önce gider bir yerde bir şeyler yer içer değil mi, aç ayı oynamaz zira. ama erkek bir kişilik yemek yerken iki kişilik para veriyorsa ve bu her buluşmada tekrar ediyorsa ben o yemek yedikleri masanın ortasına sıçarım arkadaş. hayatın müşterek olduğu bugüne değin yapılan türlü bilimsel deney ve sosyal gözlemlerle ispatlanmış olduğundan hesabı erkeğe kilitlemek şerefsizlik etmek demektir.

bir kadın kendisini erkeğe hesap ödetince değerli hissetmemelidir ya da değerli hissetmek için hesap ödetmemelidir. böyle bir şey, bir hediyenin değerini fiyatıyla ölçmekten farksızdır. bir erkeğin kadına hesap ödetmekten ölüm gibi korkması feodal orta çağ avrupasında yaşıyor olmasına delalettir. kadınlar korse giyerlerdi ve insanlar bok kokusunu bastırması için parfümü icat etmişlerdi o zamanlar.

demek istediğim şu, kadına hesap ödeten erkek kötü biri değildir, bu davranış kaba değildir. ama hesabı karşıdakine ödetmeye çalışmak yavşaklıktır. bazı yazılı olmayan gerizekalı kurallar var, çıkma teklifini erkek yapmalıdır gibi mesela. böyle olunca ne oluyor, kız bekliyor bekliyor, oğlan konuşmayınca "öküz" oluyor, kız konuşsa "yollu" oluyor. olmamalı böyle şeyler.

madem bu kadar uzun yazdım bir de anı patlatayım, entryyi bitireyim. bir kızla çıkıyoruz, ilk buluşmalardan biri, fiyakalı bir yerde kahve falan içtik. bende para yok. yok yani, olduramadım, kahvenin köpüğüne yetecek kadar bile param yok o gün. karşımdakinin denyo bir kız olmadığını umarak "bende para yok, özür dilerim, bu seferkini sen ısmarlayabilir misin" diye sordum. standart öküzlükte bir kız "oha, bana hesap ödetti, ne biçim erkek bu" der. beriki zerre alınmadan ödedi kahveyi, sonrakini ben ödedim, bir sonrakini o ödedi falan.

alman hesabı yapmak çok itici olsa da böyle vardiyalı hesap ödeme sistemi güzel ve adil bir sistem. "nassı da geçirdim lan hesabı" şeklinde sevinen kahve yancısı tadındaki bir orospu çocuğu değilseniz sorun olmayacaktır. zira, marifet gerek yokken aç kalmak, bankta yatmak, şov yapmak değildir, insan gibi davranmaktır, doğal olabilmektir.

1 yorum:

  1. Çok terbiyesizce konustugunuz için sizin söyleyeceginiz şeylerin benim için zerre kadar önemli degil ve bence kimse için önemli olamamalı!!!! T

    YanıtlaSil